IMF’nin son Mali İzleme Raporu, ABD gibi büyük ekonomilerin yüksek kamu harcamaları nedeniyle küresel borcun tahmin edilenden daha hızlı artacağına dikkat çekiyor. ABD’nin mali teşvikler ve harcama programlarıyla kamu harcamalarını artırma planları, borç üzerindeki baskıyı artıracak. Raporda, “Yeşil dönüşüm, güvenlik ihtiyaçları, yaşlanan nüfusun mali yükü ve kalkınma sorunları gibi alanlara yönelik harcama baskıları artıyor” denildi.
Seçim dönemi ve borç baskısı
IMF’nin uyarıları, özellikle ABD’deki yaklaşan seçim dönemi ile daha da önem kazandı. Eski Başkan Donald Trump ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in kamu harcamalarını artırmayı vaat eden seçim kampanyaları, borç krizinin büyümesine yönelik endişeleri artırdı. Trump’ın vergi indirimleri ile ABD’nin önümüzdeki 10 yıl içinde 7,5 trilyon dolar ek borç yüküne girmesi beklenirken, Harris’in sosyal harcamalar ve altyapı yatırımlarına yönelik projelerinin kamu borcunu 3,5 trilyon dolar artıracağı öngörülüyor.
Küresel borç oranı yüzde 115’e çıkabilir
IMF, gelecekteki mali belirsizliklerin borç seviyelerini ciddi şekilde artırabileceği konusunda uyardı. ABD ve Çin gibi kritik ekonomilerdeki finansal belirsizlikler, küresel büyümenin zayıflaması ve sıkılaşan finansman koşulları, borç dinamiklerini olumsuz etkiliyor. Rapora göre, şiddetli olumsuz senaryoda küresel kamu borcu 2027 yılına kadar yüzde 115’e yükselebilir.
Vergi politikalarındaki belirsizlikler sorunu derinleştiriyor
IMF, birçok ülkede vergilendirme politikalarının siyasi çekişmelere konu olmasının borç yönetimini zorlaştırdığını vurguladı. Raporda, “Maliye politikası üzerindeki belirsizlikler arttı ve vergi reformlarına yönelik siyasi kırmızı çizgiler daha da kökleşti” ifadelerine yer verildi. Uzun vadede sürdürülebilir borç yönetimi için daha kapsamlı mali reformlara ve istikrarlı politikalara ihtiyaç duyulduğu belirtildi.