Merkez Sur ilçesinde, 1594 yılında Defterdar Ahmet Efendi tarafında yaptırılan ve 1833 yılında Alim Ragıp Efendi tarafından caminin güney tarafına medrese yapılmasının ardından caminin adı da Ragıbiye Camii olarak asırlardır ayakta durmaya devam ediyor. Caminin alt geçitleri çeşitli ticarethaneler olarak yüzyıllardır hizmet vermeye devam ediyor.
113 yıldır Diyarbakır’da yaşadıklarını belirten Hüseyin Yaramışlı, 5’inci kuşak olarak tarihi Ragıbiye Camii’nin altındaki geçitlerde 100 yıla aşkın bir süredir baharatçılık yaptıklarını söyledi.
Dededen babaya kuşaklardır aynı işletmede baharatçılık yaptıklarını ifade eden Yaramışlı, “1910 yılında dedem Diyarbakır’a gelmiş, 113 yıldır buradayız. Burada doğup büyüdük. Dedem, babam ve ben aynı evde doğup büyümüşüz. Dedem 1974 yılında vefat edince babam işletmeye devam ediyor. 1982 yılından beridir ben işletmeye devam ediyorum. Ragıbiye Camii’nin (Defterdar Camii) altındayız. Dükkanımız baharatçı Mısır Çarşısı olarak geçiyor” dedi.
1594 yılında camiinin Defterdar Ahmet Paşa tarafından yaptırıldığını söyleyen Yaramışlı, “Caminin altı iki geçitli. Bir gidiş bir geliş. Burası ilk yaptırıldığı zaman kitap satılma yeriymiş. Zamanla çeşitli mekanlar olarak kullanılmış. Burası bir zamanlar çay ocağıymış, şu anda biz de baharatçılık yapıyoruz. 5 kuşaktır Diyarbakır’dayız. 100 yıldan fazladır buradayız kimleri gördük kimleri görmedik bir Allah biliyor” diye konuştu.
Caminin ilk açıldığı zaman ticarethane olarak kullanılan, geçitlerin gelirlerinin camiye ait olduğunu ve daha sonra vakıflara devredildiğini aktaran Yaramışlı, “1833 yılında caminin güney tarafında Ragıp Efendi diye bir alim varmış, medrese yaptırmış. Caminin adı da Ragıbiye Camii olarak geçiyor. Burası açıldığı zaman geliri camiye aitmiş 1833’lü yıllardan sonra Vakıflar Bölge Müdürlüğüne devredilmiş. Kiraları oraya yatırıyorlarmış. Şu anda bizde Vakıflar Bölge Müdürlüğüne yatırıyoruz” şeklinde konuştu.