DOLAR 32,4295 0.17%
EURO 35,1355 -0.09%
ALTIN 2.321,890,14
BITCOIN 22915792,93%
İstanbul
16°

AÇIK

05:24

İMSAK'A KALAN SÜRE

10 Nisan 2023 Pazartesi

Milletvekili Üçüncü: Avrupa ateşle oynamanın cezasını çekiyor

Milletvekili Üçüncü: Avrupa ateşle oynamanın cezasını çekiyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

TİMBİR-BHA ortak canlı yayınında konuşan AK Parti İstanbul Milletvekili, TBMM Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Üyesi Oğuz Üçüncü, “Avrupa ateşle oynamanın cezasını çekiyor. Zira bu insanlara terör örgütü mensubu gözüyle bakmazsanız bir gün Avrupa’nın göbeğinde terörle mücadele etmek zorunda kalırsınız” dedi.

Milletvekili Üçüncü: Avrupa ateşle oynamanın cezasını çekiyor

TİMBİR-BHA ortak canlı yayınını gerçkleştirildi.

Birlik Haber Ajansı Genel Müdürü Muhammet Kaçar’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen TİMBİR-BHA ortak canlı yayınına; Ak Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Üyesi Oğuz Üçüncü, TİMBİR Danışma Kurulu Başkanı Veysel Cıncık,TİMBİR Genel Başkan Yardımcısı Semra Aman Akyürek, TİMBİR Genel Başkan Yardımcısı Nevser Tavğaç Eraslan, BHA İzmir Temsilcisi Tunç Erciyas, Kanal 34 Program Yapımcısı Duygu Atakan ve BHA Almanya Temsilcisi Erdal Altuntaş katıldı.

PKK sempatizanlarının bölücü örgüt tarafından düzenlenmiş olan Nevruz kutlaması sonrasında provokasyon amaçlı Türk gurbetçilere yönelik saldır ve tacizlerle Türk mahallelerinden konvoylar yaparak, terörist başı Abdullah Öcalan posterleri açarak provokasyon gerçekleştiğini belirten AK Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Üyesi Oğuz Üçüncü, Belçika polisinin geç müdahalesi sonucu olayların büyüdüğüne dikkat çekti.

Üçünücü, Almanya’dan Belçika’ya PKK sempatizanlarının otobüslerle gelmeye çalıştıklarını ancak sınırların kapatılması sonucu gelemediklerini aktardı.

Üçüncü, “Gençlerimizi sakinleştirmek için çaba sarf ettik ama ertesi gün PKK, yetkililerin izniyle yine gösteri yaptı. Gösterinin yapıldığı yere yakın bir noktadan geçen bir Türk genci saldırıya uğradı.” dedi.

Üçüncü konuşmasına ” Avrupa ateşle oynamanın cezasını çekiyor. Zira bu insanlara terör örgütü mensubu gözüyle bakmazsanız bir gün Avrupa’nın göbeğinde terörle mücadele etmek zorunda kalırsınız”  diye konuştu.

“Türk-Kürt arkadaşlar bir arada yaşıyoruz”

Belçika’da PKK’lıların gurbetçi Türklere yönelik saldırıları hakkında konuşan TİMBİR Almanya Temsilcisi Erdal Altuntaş, gerçekleşen son olayların  Avrupa medyasında Türk-Kürt çatışması olarak lanse ettirilmeye çalışıldığını belirtti. Altuntaş, “Biz Almanya’da otuz yıldır Türk-Kürt arkadaşlar bir arada yaşıyoruz. Türklerle Kürtlerin arasında böyle bir çatışma olmamasına rağmen malesef Alman medyası böyle bir algı oluşturmaya çalıyor” dedi.

Altuntaş, “PKK’nın neredeyse tüm Avrupa ülkelerinde terör örgütü listesinde yer aldığını ancak Belçika’da Avrupa Parlamentosu önünde bir grup geliyorlar gösteri yapıyorlar. Hatta gösteri yapmakla kalmayıp bariyerleri kırıp, polislere saldırıyorlar. Aynı saldırıları başka bir terör örgütü yapmaya kalksa izin verirler mi? Burada Avrupa Birliği’nin çifte standart uyguladığını düşünüyorum” dedi.

Yerel seçimler konuşuldu

TİMBİR-BHA Ortak Canlı Yayınında yerel seçimlerin nabzı tutuldu. BHA Genel Müdürü Muhammet Kaçar’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen canlı yayında; İstanbul’da Kanal 34’den Duygu Atakan konuğu AK Parti İstanbul Milletvekili Oğuz Üçüncü ile gündemi değerlendirdi.

Ortak canlı yayında ayrıca Hatay’dan Veysel Cıncık – TİMBİR Danışma Kurulu Başkanı, Balıkesir’den Semra Aman Akyürek – TİMBİR Genel Başkan Yardımcısı, Edirne’den Nevser Tavğaç Eraslan – TİMBİR Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir’den Tunç Erciyas – BHA Temsilcisi – Son Mühür Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni katıldı, yerel seçim sürecindeki gelişmeler ele alındı.    

Devamını Oku

0

BEĞENDİM

ABONE OL

TİMBİR’den Telif Hakları Genel Müdürü Yılmaz’a ziyaret

Türk İnternet Medya Birliği (TİMBİR) Genel Başkanı Dr. Süleyman Basa, Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürü Erkin Yılmaz’ı ziyaret etti.

Devamını Oku

İstanbul Medya Grup Başkanından Başarılı Rektör Avşar’a ziyaret

İstanbul Medya Grup Başkanından Başarılı Rektör Avşar’a ziyaret
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İstanbul Medya Grup Başkanından Başarılı Rektör Avşar’a ziyaret

İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdulhamit Avşar’a İstanbul Medya Grubu Başkanı Adil Koçalan, Gazeteci Cengiz Kazan, Radyo ve TV program sunucusu Duygu Atakan ile birlikte  “Hayırlı Olsun” ziyareti

 

İstanbul Medya Grubu  Başkanı Adil Koçalan, sayın Avşar, İstanbul gibi çok ayrıcalıklı bir şehrin Ticaret Üniversitesi’nin Rektörü olarak aramızda bulunuyor.

Rektör Hocamız Sn. Prof. Dr. Abdülhamit Avşar’ın Ülkemize ve Türk dünyasına yaptığı başarılı çalışmaları yakından takip ediyoruz.

İstanbul Medya Grubu olarak her zaman kendisinin yanında olduğunu belirterek bundan sonraki çalışmalarında başarılar dilerim  İfadesinde bulundu. Koçalan Avşar’a İstanbul ve Türkiye genelinde yerel medya mensuplarının sorunlarını ve bu sorunların çözülmesi adına gerçekleştirecekleri “ Medya Akademisi” projesini anlattı.

Üniversitenin Radyo ve TV stüdyosunda incelemelerde bulunuldu

Karşılıklı katkıların ve gerçekleştirilecek iş birliklerinin istişare edildiği toplantı plaket takdimi ile sona erdi.

@adil_kocalan @abdulhamitavsar @cengizkazan @duyguatakan

Devamını Oku

Türk Maden Hukukunda Rödovans Sözleşmesi / Av. Zeynep Hilal Doy

Türk Maden Hukukunda Rödovans Sözleşmesi / Av. Zeynep Hilal Doy
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Herkese merhaba, makalemiz maden işletme ruhsatının kiralanmasını konu edinen rödovans sözleşmesinin incelenmesine yöneliktir. Madencilik faaliyetleri, yer altı zenginlikleri açısından önemli bir bölgede yer alan Türkiye için oldukça önemlidir. Önemi nedeniyle yasal düzenlemelere konu edilen madencilik faaliyetleri, teknolojiye bağlı olarak sürekli değişmekte ve gelişmektedir.

Rödovans kavramı, Latince “reditus” kelimesinden gelir ve anlamı; gelir, kâr, kazanç, irat ve hâsılat şeklinde ifade edilmektedir. Türk Hukuku’nda rödovans kavramı son yıllarda görülmeye başlamıştır. Madencilik Terimleri Sözlüğü’nde rödovans (rödavans) kelimesi; ruhsat sahalarının hak sahibinin sözleşmeyle özel ya da tüzel bir kişiye belli bir süre için terk etmesi halinde maden ocağının işletilmesini üstlenen kişinin esas ruhsat sahibine istihsal edilen her ton maden için ödemeyi taahhüt ettiği meblağ olarak ifade edilmiştir1.

Rödovans sözleşmesine 3213 sayılı Maden Kanununda yeterli düzenleme bulunmaması nedeniyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun ürün kirası sözleşmesine ilişkin hükümleri kıyasen uygulanmaktadır. 3213 sayılı Maden Kanunu, maden faaliyetlerindeki değişim ve gelişimler nedeniyle sıkça değişikliğe uğramaktadır. Ancak yine de günümüzde haliyle sektörün ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktır. 2010 tarihli Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği ise yeni tarihli olmasından dolayı eksikliklerine rağmen güncel gelişmelere daha uyumlu görülmektedir.

Mevzuattaki eksikliklerin uygulamada yol açtığı sorunlardan biri, maden işletmek üzere devletten alınan ruhsatın kullanılması noktasında kendini göstermektedir. Uygulamaya bakıldığında ruhsatı alan kişilerin sonrasında haklarını kullanmaya yönelmedikleri anlaşılmaktadır. Bu durumun sebebi maddi kaynak eksikliği ya da ruhsat sahasının tamamını işletmenin makul görülmemesidir. Ruhsat almasına rağmen maden sahasından bizzat yararlanamayan ruhsat sahipleri, zaman içerisinde maden sahasına yönelik işletim haklarını başkalarına devretmeye yönelmişlerdir. Bu noktada rödovans sözleşmesi önemli bir yere sahiptir. Maden sahasını tamamen ya da kısmen işletemeyen ruhsat sahipleri, rödovans sözleşmesi yaparak ruhsata konu maden sahasının işletilmesini geçici süreli olarak tamamen veya kısmen üçüncü kişilere devredebilmektedirler. Böylelikle ruhsata konu maden sahası atıl konumda tutulmayarak işletilebilmektedir. Bu işletim hem ruhsat sahibine, hem devlete, hem de sözleşmeyle maden sahasını işletim hakkını elde eden rödovansçıya yarar sağlamaktadır. Yapılan devir sonucunda ruhsat sahibine periyodik olarak ödeme yapılması beklenmektedir.

Madenler, Türkiye’nin önemli yer altı zenginliklerindendir. Bu zenginlikler ancak maden sahasının işletilmesiyle ortaya çıkabilir. Rödovans sözleşmesi sayesinde her iki taraf da maden sahasından yarar sağlamış olmakta ve önemli bir yer altı zenginliği olan madenlerimizin iş sahipleri tarafından yükü daha hafifletilerek ülkeye kazandırılmasına vesile olmaktadır. Bu önemine ve uygulamada sıkça kullanılmasına rağmen rödovans sözleşmesine yönelik yeterli düzenlemeye Türk Hukukunda rastlamak mümkün değildir. Yalnızca Maden Kanunu ile Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği’nin bazı hükümlerinde rödovans sözleşmesine ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.

Madencilik faaliyetleri bünyesinde yüksek risk barındıran faaliyetlerdir. Özellikle Soma ve Ermenek kazalarından sonra madencilik faaliyetlerinin tehlike boyutu açıkça görülmüştür. Madenlerin ülke ekonomisi açısından ciddi bir yere sahip olması, maden sektörüne ilişkin hukuki düzenlemelerin yetersizliği ve uygulamada konuyla ilgili yaşanan sorunlar, Türk Hukukunda konuyla ilgili eserlerin artırılması ihtiyacını gündeme getirmektedir.

Uygulamada rödovans sözleşmesiyle ilgili uyuşmazlıklarda öncelikle Maden Kanunu ile maden mevzuatıyla ilgili emredici hükümlere bakılmaktadır. Burada yeterli düzenlemenin yer almaması halinde TBK’nın ürün kirası sözleşmesine yönelik hükümleri kıyasen uygulanmaktadır. Bu hükümlerde de somut olaya uygulanacak düzenleme mevcut değilse TBK’nın 358. maddesindeki atıf nedeniyle kira sözleşmesinin genel hükümlerine bakılmaktadır. Burada da hüküm mevcut değilse TBK’nın genel hükümlerine gidilmektedir. En son çare ise hâkimin takdir hakkını kullanarak kanundaki boşluk nedeniyle hukuk kuralı yaratması olmaktadır. Rödovans sözleşmesine ilişkin olarak uygulanacak yeterli düzenlemenin mevcut olmaması, uygulayıcıları hatalı kararlar vermeye sevk edebilmektedir. Bu uygulamaların sonucunu da rödovans sözleşmesi yapan tarafların ödediği görülmektedir.

Türkiye’de son yıllarda maden arama ve işletme ruhsatlarına yönelik talepte düşüş yaşanmaktadır. Mevcut ruhsatların ise iptali istemi söz konusudur. Bu durumun Soma kazasından sonra madencilik faaliyetlerine getirilen bazı tedbirlerden kaynaklandığı ifade edilmektedir. Ancak kanaatimizce, özellikle işletme ruhsatları açısından maden ruhsatlarına getirilen yükümlülüklerdeki ciddi artışın etkisi büyüktür. Günümüzde madencilik yatırımlarında masraflar artmıştır. Bu nedenle Türkiye’de madencilik sektörü önemli derecede sekteye uğramıştır. Kazalar nedeniyle artan denetimler ve uygulanan yüksek miktardaki para cezaları, ruhsat talebinde düşüşe ve ruhsatların iptali istemine sebebiyet vermektedir.

Rödovans sözleşmesi konusundaki sorunların başında 3213 sayılı Maden Kanunundaki eksiklikler ve Kanunun günümüz teknolojisine cevap verememesi yer almaktadır. Maden Kanununda ve Maden Yönetmeliğinde yer alan sınırlı düzenlemeler, uyuşmazlıkların çözümünde yetersiz kalmaktadır. Uyum sağlanabilmesi adına sürekli değişiklik yapılsa da getirilen değişikliklerin uzun süreli sorun çözmesi mümkün olmamaktadır. Bu nedenle güncel duruma uygun yeni bir Maden Kanunu yapılması gerektiği kanaatindeyiz. Yapılacak yeni Maden Kanununda uygulamada önemli bir yere sahip olan rödovans sözleşmesi tipik sözleşme statüsüne alınmalıdır. Mevcut kanuni yetersizlikler giderilmeli ve sözleşmeye ilişkin düzenlemeler uygulamadaki sorunlar gözetilerek detaylandırılmalıdır. Rödovans sözleşmesinin tanımlanmasından başlanılarak sözleşmenin unsurları, kuruluşu, hükümleri, sona ermesi gibi hususlar açıklığa kavuşturulmalıdır. Özellikle uygulamada uyuşmazlıklara neden olan sorumluluğun kime ait olacağı hususu özel hükümlerle kanunda açıkça düzenlenmelidir. Türk maden hukukundaki tehlikeli gidişatın durdurulabilmesi ve rödovans sözleşmesi konusundaki eksikliklerin giderilebilmesi için böyle bir düzenlemenin gerekliliği açıktır. Yapılması gerekli yeni Kanunda hem çevrenin hem de maden işletmecilerinin menfaatinin gözetilmesi, uygulama açısından önemlidir. Çevrenin korunmasına ve maden işletmecilerinin gerek ekonomik gerekse faaliyetler açısından yükünün azaltılmasına, bürokratik işlemler yerine etkinliğin artırılmasına dikkat edilmesi gerekmektedir.

 

Saygılarımla

Av. Zeynep Hilal DOY

 

KAYNAKÇA;

Arkan Serim, A., Hasılat Kirasında Tarafların Hak ve Borçları, Beşir Yayınevi, İstanbul, 2011.

Doy, Z. H., Rödovans Sözleşmesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Beykent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. 2022

Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü, Rödövans Uygulama Yönergesi, Ankara, 2007.

Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü, 2013 Yılı Faaliyet Raporu, http://www.taskomuru.gov.tr/file/2013.pdf, (Erişim Tarihi: 25.10.2021).

Yeşilyurt, C., Rödovans Sözleşmeleri – I, Madencilik ve Yer Bilimleri Dergisi, Sayı 21, 2012, ss.80-82.

https://www.etimaden.gov.tr/storage/uploads/2018/01/eti_maden_terim_wozlugu.pdf, (Erişim Tarihi: 21.10.2021).

Devamını Oku

YÜKSEK KAR VAADİYLE 35 KADINI DOLANDIRDI

YÜKSEK KAR VAADİYLE 35 KADINI DOLANDIRDI
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İstanbul’da, yüksek kar vaadiyle 35 kadının paralarını toplayıp dolandırıcılık yaptığı öne sürülen, şüpheli Mustafa Kemal Görmüş isimli şahısla ilgili soruşturma başlatıldı.

Edinilen bilgiye göre İstanbul Anadolu yakasında oturan Mustafa Kemal Görmüş isimli şüpheli şahıs mağdur S.B.’den geçtiğimiz yıl yüksek kar vaadiyle bir yıllığına 250 bin TL aldı.

Mağdur S.B. geçtiğimiz yıl 20 yıldır çalıştığı öğretmenlik mesleğinden emekli olmuş ve kendisine 250 bin TL kıdem tazminatı ödendi.

S.B. şüpheli Mustafa Kemal Görmüş’ü tesadüfen bir arkadaş ortamında tanıdığını sohbet edip aldığı kıdem tazminatından bahsetmiş. Şüpheli Görmüş S.B.’nin güvenini kazanmak için “Ben Atatürk’ün soyundan geliyorum. Selanik’liyim annem Zübeyde hanımın öz teyze kızıdır” diyerek güvenini sağladı.

Bir sonraki görüşmesinden bahseden mağdur S.B. şüpheli Görmüş “Türkiye’nin 21 şehrinde aile şirketlerinin olduğunu, Amerika’da bulunan Rockefeller şirketinin ortağıyım” dedi.

CUMHURBAŞKANIN DANIŞMANIYIM

S.B.’nin iddialarına göre şüpheli Görmüş’ün “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanı olduğunu ve Ankara Külliyede görev aldığını” söyleyerek ve bunu her görüşmemizde dile getirdiğini söyledi.

Mağdur S.B. bu konuşmalardan sonra Görmüş’e güvenerek 1 yıllığına 250 bin TL parayı kar vaadiyle Görmüş’e teslim etti.

Geçtiğimiz Şubat ayında sözleşmenin süresinin dolmasından sonra gerçek ortaya çıktı.

35 MAĞDUR VAR

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada mağdur S.B. gibi 35 kişinin daha dolandırıldığı ortaya çıktı.

Soruşturma savcılık tarafından devam ediyor.

 

superkulup.com

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.