Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Beştepe’de düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazetecinin Eris varyantında son durumu sorması üzerine değerlendirmelerde bulunan Koca, “Covid-19 ortaya çıktığında birçok bilinmezliği içeriyordu. Hem virüs hem de hastalıklar açısından bu süreçte mücadele etmek için erken dönemde aşının geliştirilmesi gerekiyordu. Bu çerçevede inaktif olarak bilinen güvenilir kadim tekniklerle üretilen aşıyı yani Turkovac’ı geliştirmiştik. Bu süreçte artık hastalığı biliyoruz, virüsü tanıyoruz.
Tüm mutasyonların etkilerini ve değişiklikleri takip ediyoruz. Bu mutasyonlarda bugüne kadar hiçbir zaman virüsün ilk çıktığı dönemdeki hasta yapıcı etkisi, yani virülansında artış olmadı. Olan mutasyonlar hasta yapma gücü daha zayıf olan mutasyonlar, bunu da dediğim gibi yakından takip ediyoruz. Bu anlamda kesinlikle Eris varyantına yönelik yeni bir tedbir gerekmiyor. Bunu en açık şekilde zaten ifade etmiştim. Hastalığı artık çok iyi tanıyoruz ve endişe edecek hiçbir durum yok” ifadelerini kullandı.
“Küresel Covid aşısı baskısına boyun eğmemiz mümkün değil”
Bazı ülkelerde olduğu gibi yeni varyanta ilişkin Türkiye’de de aşılama programının olup olmayacağı sorusu üzerine Koca, “Bazı ülkelerin aşı baskısı ile örnek olmaya çalıştığına hepimiz şahit oluyoruz. Bazı ülkelerin aşı baskısına boyun eğmesi, bizim de aşı baskısına boyun eğeceğimiz anlamına gelmez. Küresel Covid aşısı baskısına boyun eğmemiz mümkün değil. Türkiye’nin kendi programı var ve birileri istiyor diye aşı programı başlatmayız. Biz kendi programımızı uyguluyoruz ve şu an kesinlikle Covid-19 için yeni bir aşı programı uygulamayı düşünmüyoruz. Bu kadar net” açıklamasında bulundu.
“(Eris varyantı) Bu dönemde hasta sayısının arttığını söyleyebiliriz”
Hasta sayısında artış olup olmadığı sorusu üzerine Koca, “Eris varyantının virülansı yani hasta etme gücü daha düşük, fakat bulaşıcılığı daha fazla. Bu dönemde hasta sayısının arttığını söyleyebiliriz. Fakat hastaneye yatış oranları oldukça düşük. Ağır hastalık yapmıyor. Daha hafif seyrediyor. Covid-19 nezle ve grip gibi bir üst solunum yolu enfeksiyonuna dönüşmüş durumda. Bu beklediğimiz bir seyirdi. Paniğe gerek yok. Eski dönemi hatırlatan kısıtlama ve kapanmalar söz konusu değil. Dolayısıyla korunmak için ne yapmamız gerekiyor artık tüm vatandaşlarımız biliyor; hasta olanların kendilerini izole etmeleri, topluma çıkmamaları, riskli olan kişilerin özellikle kendilerini korumaları, onların da kalabalık ortamlardan uzak durması, illa gerekiyorsa da o durumda maske kullanmalarını öneriyoruz. Başka bir önerimiz de yok, yeni bir aşı programımız da yok. Yani toplu bir aşılama programına kesinlikle ihtiyaç yok. Fakat bu dönemde grip aşısını önemsiyoruz. Risk gruplarında olup, grip aşıları tanımlanmış olanların bir an önce aşı olmalarını öneriyoruz. Riskli grupta yer alan ve tanımlanmış kişilere grip aşıları ücretsiz olarak yapılmaktadır” diye konuştu.
“Çocukluk çağındaki aşı programını hassasiyetle takip ediyoruz”
Aşı programlarının Covid-19 için bulunmadığını kaydeden Koca, sözlerine şöyle devam etti:
“Ancak bildiğiniz gibi çocukluk çağı bağışıklama aşı programımız başarıyla sürüyor ve çok önemli görüyoruz. Çocukluk çağındaki aşı programını hassasiyetle takip ediyoruz. Vatandaşlarımız bu konuda hassas davranmalı, çocuklarımızın bağışıklama programındaki aşılarını eksiksiz yaptırmalı. Bu aşılarımızı üretmek için devreye aldığımız Hıfzıssıhha Aşı ve Biyoteknolojik Ürün Araştırma ve Üretim Merkezi alt yapı inşaatımız devam ediyor. Tüm aşılarımızı yerlileştirmeyi esas alıyoruz. Ayrıca teknoloji transferiyle daha önce ilan ettiğimiz üç aşının süreci de başladı. Su çiçeği, kuduz ve Hepatit-A aşısının teknoloji transferi ile üretilmesini özellikle çocuklarımız için önemsiyoruz.”