Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
“Türkiye Cumhuriyeti ve Malezya Liderleri olarak; Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 78. Oturumunun Üst Düzey Oturumu marjında 20 Eylül 2023 tarihinde New York’ta bir araya gelerek, başta Avrupa olmak üzere dünyanın birçok yerinde Müslümanlara ve kutsallarına karşı artış eğilimindeki nefret, hoşgörüsüzlük, ayrımcılık ve şiddet eylemlerinin ürkütücü boyutlara ulaştığını derin bir endişeyle ifade ederek, Müslümanlara yönelik yabancı düşmanlığı, olumsuz profilleme, önyargı ile şekillenen/karakterize olan yeni bir ırkçılık biçiminin ortaya çıktığını endişeyle vurgulayarak, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın 21 Eylül 2023 tarihinde New York’ta düzenlenecek olan Yıllık Koordinasyon Toplantısı’nda Kur’an-ı Kerim nüshalarının yakılmasının önlenmesi konusunun görüşüleceğini dikkate alarak, terörizm ve şiddete varan aşırıcılığın herhangi bir din, millet, medeniyet veya etnik grupla ilişkilendirilemeyeceğini ve ilişkilendirilmemesi gerektiğini vurgulayan, 15 Mart gününün ‘İslam karşıtlığıyla Mücadele Uluslararası Günü’ olarak kabul edilmesi hakkındaki 76/254 sayılı Birleşmiş Milletler Genel Kurul kararının kabul edilmesini memnuniyetle karşılayarak, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin 53. Oturumu sırasında Kur’an-ı Kerim’e yönelik tekrarlanan saygısızlıklarla kendini gösteren kasıtlı ve aleni dini nefret eylemlerindeki endişe verici artışın tartışıldığı ve kutsal kitapların yakılmasını dini nefret olarak tanımlayan kararının kabul edildiği acil oturumu memnuniyetle karşılayarak, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 25 Temmuz 2023 tarihinde kabul ettiği Nefret Söylemiyle Mücadelede Dinler ve Kültürler Arası Diyalog ve Hoşgörünün Teşvik Edilmesine ilişkin A/77/318 sayılı, dinleri veya inançları temelinde kişilere yönelik her türlü şiddet eyleminin ve dini sembollerine, kutsal kitaplarına, ibadet yerlerine, dini mekanlarına ve mabetlerine yönelik eylemleri uluslararası hukuka aykırı olarak niteleyen karardan memnuniyet duyarak, İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi’nin 31 Temmuz 2023 tarihli 18. Olağanüstü Oturumunda kabul edilen ve İslam’ı karalama kampanyasının yoğunlaşması yanı sıra İslam dininin sembollerine karşı şiddet, yabancı düşmanlığı eylemleri ve bunlarla bağlantılı hoşgörüsüzlüğün kışkırtılmasından duyulan endişeyi ifade eden kararı hatırlatarak, dini nefret, ırkçılık, ayrımcılık ve yabancı düşmanlığı niteliğindeki bu tür eylemlerin barış için bir tehdit oluşturduğunun ve şiddet kültürünü teşvik ettiğinin altını çiziyor, son dönemde bazı Avrupa ülkelerinde ifade özgürlüğü kisvesi altında Kur’an-ı Kerim nüshalarının yakıldığı olayların yanı sıra İslam’a ve Müslümanlara yönelik istismar, nefret söylemi ve saldırganlığı teşvik eden popülist söylemleri en güçlü şekilde kınıyor, birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin 16/18 sayılı kararının tam ve etkili bir şekilde uygulanması için en üst düzeyde siyasi taahhüdün temel rolünü bir kez daha hatırlatıyor ve devletleri, din veya inanca dayalı şiddete teşvikin suç sayılmasının önemine özel dikkat göstermeye ve hesap verilebilirliği temin etmeye yönelik acil adımlar atmaya teşvik ediyor, dinler ve inançların zenginliğini ve insan haklarına saygıya dayalı bir hoşgörü ve barış kültürünü teşvik etmek amacıyla küresel diyaloğu canlandırmaya yönelik güçlendirilmiş çabalar hakkındaki 76/254 sayılı Birleşmiş Milletler kararında yer alan çağrıyı yineliyor, hükümetler de dahil olmak üzere ilgili tüm paydaşlara, ayrımcılık, yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve nefret söyleminin uluslararası insan haklarına uygun olarak ele alınmasına yönelik çabaları artırmaları yönünde çağrıda bulunuyoruz.”